Error: Contact form not found.

Schedule a Visit

Nulla vehicula fermentum nulla, a lobortis nisl vestibulum vel. Phasellus eget velit at.

Call us:
1-800-123-4567

Send an email:
monica.wayne@example.com

Kayıp, Yas ve EMDR II

4 yıl önce · ·0 yorum

Kayıp, Yas ve EMDR II

Ölen Kişiyle Bağları Sürdürmek

Sevdiği kişiyi kaybeden insanlar, ölen sevdikleriyle aralarındaki bağı sürdürürler. Araştırmalar; ölen kişiyle var olan ilişkinin içselleştirilmesinin, yas tutan kişinin, ölüm kaynaklı kalıcı ayrılığı tolere etmesine izin verdiğini ortaya koymaktadır. Tıpkı, küçük bir çocuğun bağlanma figürüyle (temel bakım veren kişi, çoğunlukla anne) kurduğu güvenli ilişkiyi içselleştirerek bu kişiden ayrı kalabilmeyi tolere edebilmesi gibi. Kayıp sonrasında uygulanan EMDR terapisi, işte tam da bu içselleştirmeyi yapmaktadır.

Kayıpla çalışılırken, yas tutmaya engel olan duygular ve kök inançlar çalışıldığında kişi kaybının yasını tutmaya ve ölen sevdiğiyle bağını daha çok hissetmeye başlar. Buna ek olarak, geçmiş anılar çalışıldığında, ölen kişiyle geçmişe ait anılar daha bütünsel hatırlanmaya başlanır. Özellikle, travma nedeniyle yas tutmaya engel olan rahatsız edici, olumsuz görüntüler ve yaşantılar EMDR Terapisi ile çalışılarak işlendikten sonra ölen kişiye ait, ancak travma nedeniyle bellek tarafından bloklanmış ve hatırlanmayan olumlu anılar da yeniden hatırlanmaya başlanır. Bu şekilde, ölen kişi fiziksel olarak var olmasa da yas tutan kişinin içinde yaşamaya devam eder ve yas tutan kişinin yaşamını anlam kılar.

Ölen kişi, geride kalan kişinin hayatında bir bağlanma figürü olarak bulunmaya, güvenlik ve rahatlama sağlayan önemli bir kaynak olmaya devam edebilir. Yaşamdaki anlam arayışı için güvenli bir temel olarak işlev görmeye de devam edebilir. Sağlıklı adaptasyon, o kişinin öldüğü gerçeğinin kabul edilmesini ve buna adapte olmayı gerektirir. Bazı kişiler için bu gerçek katlanılamaz, ağır ve travmatik olabilir. Bu kişilerle EMDR Terapisi ile kaybı çalışmak, travmatik yaşantının hafiflemesini ve kişinin ölen sevdiğinin ardından yasını tutabilmesini sağlar.

 

Yas Süreci

Bazı günler, yas tutan kişinin zihni kaybettiği kişiyle meşguldür, bazı günler ise kişinin enerjisini ve dikkatini başka şeyler alır (hayatla ilgili şeyler). Sağlıklı bir yas sürecinde, kayıpla yüzleşme zamanları ile kayıptan kaçınma zamanları birbirini izler. Bu iki süreç arasındaki salınım bozulduğunda kişinin bağlanma hiyerarşilerini yeniden yapılandırarak sağlıklı yas tutmayı sağlamak adına müdahale yapılması gerekli olabilir. Bu salınımın bozulmasının temelinde bağlanma stilleri ve bağlanma çatışmaları bulunur. Bağlanma stili, kişinin nasıl yas tuttuğunu büyük ölçüde belirleyen ve yas tepkileri arasındaki farklılıkları açıklayan bir etmendir.

Kayba sağlıklı bir şekilde uyum sağlamak çok önemlidir. Yas tutan kişi bu süreci tamamlayamadığında karmaşık yas oluşur.

Geçmiş bir travma ya da kayıp ve bağlanmayla ilişkili anılar, kaybın yaşattığı travmayı ağırlaştırabilir, yas sürecini karmaşıklaştırabilir. Bu nedenle, bu kişilerin kayıpları sonrasında psikoterapi almaları bu süreci sağlıklı geçirmeleri açısından iyi olacaktır. EMDR terapisi ile yas tutmaya engel olan eski kayıplar ve anılar çalışıldığında kişi sağlıklı bir şekilde yasını tutmaya başlar.

Kederin şiddeti bazıları için zamanla geçer, ancak bazıları için kalıcı hale gelir. Bu durum Süregiden Kompleks Yas Bozukluğu olarak adlandırılır. Bu durumda da yine psikoterapi gereklidir.

Kronik yas tutma; acı ve özlemin yas tutan kişinin gündelik işlerin altından kalkmasını engellediği ruh halinden çıkamama durumudur. Kronik yas tutma durumunda; inkar, protesto ve acı çekmeye harcanan enerji nedeniyle durumla barışmak ve yaşamı yeniden inşa etmek için kişiye çok az enerji kalır. Bu kişilerin, bu süreçte EMDR Terapisi ile sağlıklı yas sürecine geçmeleri mümkündür.

Yararlanılan Kaynaklar

Roger M. Solomon. 2019. Yas Çalışmalarında EMDR Terapisinin Kullanımı Eğitim Notları.

Etiketler: , , , , , , , , Kategoriler: EMDR

error: İçerik Korunuyor!