Error: Contact form not found.

Schedule a Visit

Nulla vehicula fermentum nulla, a lobortis nisl vestibulum vel. Phasellus eget velit at.

Call us:
1-800-123-4567

Send an email:
monica.wayne@example.com

Panik Atak için EMDR

4 yıl önce · ·0 yorum

Panik Atak için EMDR

Panik atağınızla baş etmek EMDR ile bu mümkün olabilir…

Panik atak nedir? Nasıl ortaya çıkar?

Kaygı ya da korku; tüm insanların tehlike ya da tehdit algılandığında hissettiği temel duygularımızdandır. Herhangi bir tehlike ya da tehdit hissettiğimizde, sempatik sinir sistemimiz aktif hale gelir; savaş ya da kaç tepkisi ortaya çıkar. Bir tehdit karşısında ya kaçıp kendimizi korumaya çalışır ya da tehditle savaşırız.

Korku ve kaygı duygusunun doruğa ulaşması halinde ise panik atak ortaya çıkar. Panik atak, aniden oluşur, oluşması için herhangi bir neden olması gerekmez. Atak esnasında yoğun bedensel duyumlar oluşur.

Panik bozukluk tanısının konulabilmesi için aşağıdaki belirtilerden en az dördünün bulunması gerekir.

  1. Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama ya da kalp hızında artış
  2. Terleme
  3. Titreme ya da sarsılma
  4. Nefes darlığı ya da boğuluyormuş gibi olma hali
  5. Soluğun kesilmesi
  6. Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
  7. Bulantı ya da karın ağrısı
  8. Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma hali
  9. Gerçek dışılık duyguları ya da benliğinden ayrılmış olma hali
  10. Uyuşma ya da karıncalanma duyumları
  11. Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları
  12. Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
  13. Ölüm korkusu

Panik atak esnasında bireyler aşırı soluk alıp vermeye başlarlar. Bu durum algılanan kaygı ve korku duygusu nedeniyle Sempatik sinir sisteminin devreye girmesi sonucu ortaya çıkar. Savaş ya da kaç tepkisinin bir sonucu olarak beden, daha fazla oksijene ihtiyaç duyar. Hızlı soluk alıp vermeye devam ettikçe sanki oksijen yetersiz geliyormuş hissi ortaya çıkar. Kişi, boğuluyormuş gibi hissedebilir. Ayrıca, aşırı soluk alıp verme nedeniyle beyine daha az oksijen gider, çünkü alınan oksijen kol ve bacak kaslarına gönderilir. Bu durum, tehdit hisseden bedenin tehlikeden kaçmak ya da tehlikeyle savaşabilmek için yaptığı uyumsal bir durumdur. Kaçmayı bacaklarımızla yaparız. Beyine daha az kan gitmesi nedeniyle sersemlik hissi ya da bayılacakmış gibi bir his ortaya çıkabilir. Hiç biri tehlikeli değildir. Bedene zarar vermez.

Sık yaşanan korkular;  aklını yitirme korkusu, ölüm korkusudur. Kimse, panik atak nedeniyle ölmez ve aklını yitirmez.

Genellikle nefessiz kalıp ölmekten korkma hali ortaya çıkabilir. Kalp atışlarının artması ve kalp atım hızının çok güçlü hissedilmesi nedeniyle kalp göğüs kafesinden dışarı fırlayacak gibidir. Göğüste ağrı ve sıkışma hissedilebilir ve kişi kalp krizi geçirdiğini düşünebilir. Kalp krizi nedeniyle ölüm korkusu oluşur.

Vücut terlemeye başlar, sıcak ve soğuk basmaları olabilir, vücutta karıncalanmalar olabilir.

Ağız kurur. Boğazda bir yumru hissi olabilir.

Boyun ve omuz kaslarında gerginlik olabilir ya da kaslar öyle güçsüzleşebilir ki kişi ayakta durmakta zorlanabilir.

Çoğunlukla, belirtiler on dakikadan kısa bir süre içinde doruk noktasına ulaşır, birkaç dakikadan bir saate kadar sürebilir. Saatlerce sürdüğünü söyleyenler olsa da bunlar gerçek panik atakları değildir. Büyük olasılıkla bu kişilerin kaygı düzeyleri çok yüksektir ya da gün içerisinde birden fazla atak geçiriyor olabilirler.

Kişi, panik atağı nerede geçirmişse oraya gitmemek için bahaneler üretir, kaçma davranışı ortaya çıkar. Araç kullanırken ortaya çıkmışsa araca binememeye başlar. Spor ya da cinsellikten kaçınma, sinema ya da restoranda çıkışa yakın oturma, yanında ilaç taşıma görülebilir. Bu kişiler, bedensel bir hastalık korkusuyla her ataklarında acil servise gitmek isterler, bir süre giderler.

Atak esnasında, birey, bana neler oluyor diye düşünmeye başlar. Tıbbi bir sorunum mu var yoksa aklımı mı yitiriyorum diye düşünebilir.

Kişiler, doktora gidip panik bozukluk tanısı alsa da bu tanıları dışında bedensel bir hastalıklarının bulunduğuna inanma eğilimindedirler. Bedensel bir hastalığın olduğunu düşünmek de kaygıyı arttırır, dolayısıyla atakların sayısı ve şiddeti artar. Ortaya çıkan korku duygusundan korkma hali görülür.

Kişi, bilincinde olsun ya da olmasın içsel bir durum yaşar. Bu bir kalp çarpıntısı, sıcak basması, soluksuz kalma gibi bedensel duyumlarla ilgili olabileceği gibi nedeni tanımlanamayan bir kaygı da olabilir. Bu bedensel duyumlarla birlikte bir takım düşünceler kişinin zihnine üşüşür:

  • Ya kalp krizi geçiriyorsam
  • Ya soluksuz kalıp ölürsem
  • Ya kendimden geçip bayılırsam
  • Ya arabayı bir yere vurursam
  • Ya kendimi kaybedersem
  • Ya çıldırırsam
  • Ya başkalarına zarar verirsem
  • Ya yardım edecek kimse olmazsa, tek başımayım.
  • Ya yeniden panik atak geçirirsem

Ya…. Olursa kalıbı hakimdir.

Bu düşünceler bedensel belirtileri daha çok arttırır. Artmış bedensel belirtiler daha fazla olumsuz düşünceye neden olur. Bu düşünceler bedensel belirtileri daha da şiddetlendirir. Bu kısır döngü böyle sürüp gider.

Panik Bozukluk ve Agorafobi

Bir panik atağının yaşanması ya da panik atak benzeri bir durumun yaşanmasının ardından bireyin kaçmasının zor olabileceği ya da yardım alamayacağı durumlarda bulunmaktan korkma olarak tanımlanır.

Sinema, tiyatro, alışveriş merkezi gibi kalabalık yerler

Metro, tünel, otobüs ve uçak gibi kapalı yerler

Araba kullanma, uzun yola çıkma gibi durumlardan korkma görülebilir.

Panik Bozukluğun başlangıcındaki atak birdenbire olur ancak dikkatle incelendiğinde, genellikle kişinin yaşamındaki stresli bir dönemden hemen sonra ilk atağı yaşadığını görürüz.

Panik Bozukluk ve EMDR 

EMDR ile Panik Atak esnasındaki beden kayıtları dahil tüm duygular, olumsuz düşünceler ve atak ile ilgili olumsuz anılara yönelik duyarsızlaşma ve yeniden işlemleme çalışmaları ile  panik atak belirtileri yatışır.

 

*Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza başvurunuz.

 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , Kategoriler: EMDR, Psikiyatik Hastalıklar

error: İçerik Korunuyor!