Error: Contact form not found.

Schedule a Visit

Nulla vehicula fermentum nulla, a lobortis nisl vestibulum vel. Phasellus eget velit at.

Call us:
1-800-123-4567

Send an email:
monica.wayne@example.com

Psikoterapi ve Beyin

4 yıl önce · ·0 yorum

Psikoterapi ve Beyin

Her birimizin beyni; beslenme, iklim, kültür ve dil aracılığıyla ve tabiki ebeveynlerimiz ya da bize temel bakım verenlerimiz tarafından benzersiz olarak şekillenir. Yaşamımızın ilk yıllarında şekillenen beynimiz yazgımıza dönüşür ve yaşamımızın ilerleyen dönemlerindeki tercihlerimizi, ilişkilerimizi, stres karşısındaki tepkilerimizi ve duygularımızı düzenleme şeklimizi belirler.

Beynimiz her daim hayatta kalmamıza yönelik çalışır.

  • Yaşamın ilk yıllarında bakım aldığımız ebeveynlerimizde psikolojik bir sorun varsa
  • Ebeveynlerimizin sağlıklı olmayan tavırları durumunda,
  • İhtiyaçlarımızın karşılanmadığı durumlarda,
  • Ebeveynlerin yokluğu durumunda,
  • Travmatik olayların olduğu durumlarda
  • Fiziksel, cinsel ya da duygusal istismar varsa,
  • İhmal varsa;

beynimiz bu durumlarla baş edebilecek şekilde hayatta kalmaya çalışır ve bu durumlara uyum sağlayarak şekillenir. Ancak, bu şekillenmenin, ilerleyen dönemlerde, bozucu etkisi ortaya çıkar.

Sağlıklı olmayan bir aile yapısı içerisinde hayatta kalabilmek için bu yapıya uyum sağlayan çocukların gelişiminde çarpıklıklar meydana gelir. Bu da sorunlara neden olur. Geçmişte sağlıklı olmayan bir duruma uyum sağlamak; şimdiki yaşamda sağlıklı tepkiler verememeye neden olur. Beyin için sürekli maruz kaldığı sağlıksız durum, normal olarak algılanır. Bu nedenle, birey hayata uyum sağlayamaz ya da geçmişte öğrendiği sağlıksız baş etme yöntemlerini kullanır.

Nörogenez; yeni nöronların yani sinir hücrelerinin oluşması anlamına gelir.

Plastisite; mevcut nöronlarımızın (sinir hücrelerimizin) yeni deneyimlerimize, davranışlarımıza ve öğrenmelerimize tepki vererek şekillenmesi, uyum sağlanması ve değişime uğramasıdır. Beynimiz yaşam boyu değişmeye devam eder.

Deneyim; toksinlere maruz kalmaktan iyi bir eğitim almaya, sürekli strese maruz kalmaktan sevgi dolu ve sıcak bir aile çevresine sahip olmak gibi yaşama dair her şey olabilir.

Çalışmalar, sosyal ilişkilerin yeni öğrenme için plastisiteyi (beynin değişimi) uyardığını göstermektedir. Yani, sosyal ilişkiler içerisindeyken öğrenme becerimiz artar.

İnsan beyni, tüm yaşam şartlarına uyum sağlayan ve sürekli gelişen ve değişen bir organdır. İnsan beyninin, bu tüm yaşam şartlarına uyum sağlama yeteneği nedeniyle psikoterapiye ihtiyaç vardır. Çünkü, beynimizin kötü şartlara uyum sağlaması, yaşamla ilgili işlevselliğimizi bozar ve sorunlar ortaya çıkar. Bu işlev bozukluğu ve beyin, psikoterapi ile olumlu olarak değişebilir. Birbirimizin beyinleriyle bağlantı kurma, düzenleme ve uyumlanma becerisi ile birbirimizi iyileştirebilmemiz mümkündür. Stresi azaltan, öğrenmeyi tetikleyen, bireyi yeni ve sağlıklı ilişkiler kurmaya yönlendiren bir gen ifadesi, bireyle iyi ilişki kurulan başarılı bir psikoterapi ile mümkün görünmektedir.

Epigenetik, deneyime bağlı olarak genlerdeki değişimi ifade eder. Biz de psikoterapi ile zihinsel ve fiziksel sağlığı arttıracak şekilde beyni değiştirmek için epigenetiği kullanıyoruz. Bu şekilde psikoterapi ile beyni değiştiriyoruz.

Psikoterapi açısından baktığımızda, plastisite yani beynimizin değişimi; yıkıcı anıların değişmesi anlamına gelir. Terapide, çocukluk çağı yaşantılarına geri dönmek, çocukluk çağına ait karşılanmamış ihtiyaçları fark etmek ve gidermek ve yepyeni bir perspektifle yeniden değerlendirme yapmak; geçmişin yeniden yazılmasını sağlar. Geçmiş yaşantılara, yeni bilgilerin ya da yeni senaryoların dahil olması, anıların niteliğini ve duygusal tepkileri değiştirir. Terapi, bize kendi hikayelerimizi yeniden yazma fırsatını sunar.

Bizim terapist olarak işimiz; söylenmeyeni duymak, bireyin bilinçli olarak deneyimleyemediği şeyi anlamak ve bunu, bireyin zihninde bütünleşmeyi sağlayacak şekilde geri iletmektir.  Bu insani süreç, beyin yarım kürelerinin bütünleşmesini sağlar.

Nörobilim üzerine yapılan çalışmalar, psikoterapistlerin kimyasal müdahaleler olmaksızın beynin değişimini arttırdıklarını kanıtlamıştır.

Beynimiz değişir, dolayısıyla biz de değişiriz.

Randevu almak için tıklayınız. 

Yararlanılan Kaynak

Cozolino, Louis. 2017. Psikoterapinin Nörobilimi. Psikoterapi Enstitüsü.

Bu yazının devamı niteliğinde olan Kişilerin psikoterapiye gelme nedenlerinin beyin işleyişi açısından açıklanması başlıklı bir yazı hazırlıyorum. Bir hafta içinde yüklemiş olacağım, ilginizi çekerse okuyabilirsiniz.

 

*Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza başvurunuz.

 

Etiketler: , , , , , , , , , , Kategoriler: Genel

error: İçerik Korunuyor!